www.Festinocafe.com
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.
www.Festinocafe.com

Festinocafe Acılmıstır.Sohbet Sitemize Sizleride Bekliyoruz.
 
AnasayfaLatest imagesKayıt OlGiriş yapSOHBET

 

 Şehitlerimiz adına

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
safac
Admin
safac


Mesaj Sayısı : 81
Kayıt tarihi : 30/03/09
Nerden : İzMiR---uRLa

Şehitlerimiz adına Empty
MesajKonu: Şehitlerimiz adına   Şehitlerimiz adına Icon_minitimePtsi Mart 30, 2009 10:38 pm

BEN VURULDUM ANNE

Yine bu akşam nöbetteyim anne
Ortalık o kadar karanlık ki göz gözü görmüyor
Ama içimde bir his o gece biliyormusun?
Bir an daldım öyle karanlığa kız kardeşimi görür gibi oldum
Sanki babam'ın göz yaşlarını hissettim yüreğimde
İçim ürperdi birden nöbette bir asker ağlıyordu anne
Oğlun seni özlemişti anne,oğlun sizi özlemişti anne
Bir ihbar aldık o gece toplandık tüm askerler
Gece karanlığında dağlarda o çakalları
Vatanımın toprağına bastığı o ayakları kırmaya gidiyorduk
Ve çatışma başlamıştı o anda
Kaç asker şehit oldu anne dökülüyordu gözlerimden yaşlar
Elini bırakmadım şehitimin gözlerime baktı
O garip bedenini boşluğa bıraktı içim yanıyordu
İçim kanağlıyordu anne
İşte o zaman dahada kızdım birbiri ardına mermileri sallıyordum
Ve birden ahhhhhh
Gözlerim karardı ben vuruldum anne
O an yanımda sen vardın sanki
Kollarına bırakır gibi bıraktım kendimi
Kalk oğlum diye haykırırcasına bağrıyordun
Tuttum ellerini bırakma dedim beni
Ağlama anam sil göz yaşlarını bedenim toprak olsa
Ruhum yanında bedenimi sardığın gibi ruhumuda al kollarına
Baba sensin bu değil mi ? Ben gidiyorum vatan
Nice benler gitti uğruna feda olsun vatan sana
Akar anamın göz yaşları tabutumun başında
Hissettirme anne göz yaşlarını bana
Oğlunun kanı dökülmüş çok mu vatana
Sen dökme göz yaşlarını ağlatma beni ana

-------------------------------------------------------

Mehmet doğduğunda Türkiye, 1987 yılını yaşıyordu ve Turgut Özal ikinci kere başbakan seçilmişti. O doğduğu zaman herkes seçimleri, oyları, hükümetin kurulmasını konuştuğu için evin büyükleri "Bu çocuk büyüdüğünde herhalde hükümet adamı olacak.'' demişlerdi.

Annesinin Eruh'ta şehit olan dayısının oğluna çok üzülmesi onu bir ay erken getirmişti dünyaya. Bir ay erken doğmanın çok riskli olduğunu bilemiyordu tabiî ki. Soluk alıp vermekte zorlanıyor, bu nedenle hayatının ilk günlerinin neredeyse tamamını hastanede geçiriyordu. Herkes onun yaşaması için çok uğraştı, soluk problemine bir de gaz sancıları eklenince, annesinin, babasının, babaannesinin, geceleriyle gündüzleri birbirine karışmıştı. Zaten annesi, hamilelik alerjisi yüzünden aylarca çok büyük sıkıntılar çekmiş, bütün vücudu kaşıntıdan kaynaklanan yaralar içinde kalmıştı. Eyüp Peygamber'in (as) yaraları gibi bütün vücudunu kaplayan yaralara sebep olmuştu hamile kalması. Ama buna değdiğini düşünüyordu. Bebeğin erkek olması, Saliha gelini çok ama çok mutlu etmişti. Bu, çektiği bütün sıkıntıları göğüs gerilebilir hale getirmişti.

Büyükleri çocuğun gürbüz olabilmesi için en az iki yıl emzirmek gerektiğini söylemişlerdi; ama sütü kesildiği için ancak 13 ay emzirebilmişti. Bir de erken doğmasından kaynaklanan problemler nedeniyle iyi gelişmediğini, zayıf kaldığını düşünüyordu Saliha gelin. Birisi, "Sabah namazında ballı süt içirirsen gelişir, gürbüz bir çocuk olur." demişti. Bu söz üzerine her gün taze süt bulup oğluna içirmeye başladı. Bunun için her gün iki kilometre uzaklıkta taze süt satan bir kadının evine yürüyor, sütü alıp dönüyordu. Tam dokuz yıl neredeyse her gün o yolu yürüyüp süt aldı kadından. Ve gün doğmadan bal ile karıştırıp Mehmet'e içirdi. Her geçen gün geliştiğini, sağlığına kavuştuğunu gördükçe mutlu oldu. Teşekkür etti Allah'a. Geceleri defalarca uyanır, oğlunu seyreder üzerini açıp açmadığına bakardı. Terlemiş mi diye mutlaka sırtını kontrol eder, eğer terlemişse bütün üzerini değiştirirdi. Mehmet'in bundan hiç haberi bile olmadı.

1992 yılında Aktütün Karakolu'na yapılan baskında 22 askerin şehit edilişini de oğluna süt almak için dışarı çıkmaya hazırlanırken öğrenmişti. Altı yıl önce şehit olan dayısının oğlu aklına geldi. Canı fena halde acıdı. Mehmet, o esnada ablasıyla boğuşuyordu ve ne olduğunu bilecek yaşta değildi, sadece annesinin bir şeye çok üzülmesi dikkatini çekmişti. 1993 yılında da kötü bir rüya görmüş ama kimselere anlatmamıştı. Sıkıntıyla uyanır uyanmaz oğlunun yanına gitmiş ve ona dualar okumuştu. Terleyip terlemediğine baktı, saçlarını okşadı, üzerini örttü. Gün doğduktan sonra 33 ana kuzusu askerin kurbanlık koyunlar gibi şehit edildiği kara haberi yayıldı bütün Türkiye'ye. Bir otobüsle silahsız olarak sevk edilen 33 asker arabadan indirilmiş ve kurşun yağmuruna tutulmuştu. Yüreğindeki sıkıntının sebebinin bu olduğuna hükmetti. Kötü rüyadan 15 yıl sonra, oğlunun şehit haberini almadan önce de böyle bir yürek sıkıntısı basmıştı onu. Yüreği dışarı fırlayacak gibi kasılmış, kasılmış, kasılmıştı. Haberi aldığında da bir daha hiç yerine gelmeyecek şekilde fırlamış gitmişti zaten.

Mehmet, 21 yıl önce yine bir şehit haberi yüzünden erken doğmuş, 21 yıl sonra hiçbir şey değişmeden annesinin dayı oğlu gibi şehit olmuştu. Parasızlık yüzünden değiştirilmemiş, muhkem hale getirilmemiş, can güvenliği sağlanmamış ve kimsenin umuru olmamış bir yerde, devlet büyüklerinin gözünde duvar kadar değeri olmayan canını teslim etmişti. Başkasının hayatı çok ucuzdu zaten. Hele Türkiye'de insan hayatından daha ucuz ne vardı ki? Iğsız Paşa, askerin can güvenliğini sağlayacak para bulamamıştı.

NOT: Yazıda geçen kahramanların isimleri kurgusal; ama yaşananların tamamı gerçektir.

-----------------------------------------------------------------------------------
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
Şehitlerimiz adına
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
www.Festinocafe.com :: Kültür-
Buraya geçin: